Paralel Oturum 2.1 – Herkes için başarmak: Toplumsal cinsiyet eşitliği ve gençlerin güçlendirilmesi
Bu oturumda göç ve yerinden edilme müdahaleleri sırasında hassas grupların karşılaştığı zorluklar tartışılmaktadır. Her ne kadar Suriye krizi sonucu artan Suriyeli nüfus Türkiye’deki ev sahibi topluluklar tarafından anlayışla karşılanmış olsa da; toplumun hassasiyet düzeyleri, özellikle de gençler ve kadınlar gibi hassas gruplar için, hala endişe vericidir. Son raporlara göre, Suriyeli kadınlar ve gençlerin özellikle işgücü piyasasından dışlanması giderek artmakta; bu durum da erken evlilikler, kaçakçılık ve şiddet eğilimli gruplara katılma gibi riskli davranışları beraberinde getirmektedir. Araştırmalar bu eğilimin nedenleri arasında yasal statü, dil engelleri, güvenlik ve diğer toplumsal cinsiyet ve yaşla ilgili engelleri göstermektedir. Öte yandan, Türkiye’deki Suriyeliler örneği, göç ve yerinden edilmenin olumlu dönüşümler için fırsatlar yaratabileceğini de ortaya koymaktadır. Bunun en önemli örneklerinden bir tanesi de işgücü piyasasına katılabilecek durumdaki mülteci kadınların sayısının giderek artmasının yerel ekonomik kalkınmaya sağlayabileceği önemli ölçüde katkılardır.
Göç ve yerinden edilme bağlamında, yerel girişimlerin yerinden edilmiş gençler ve kadınların entegrasyonunu güçlendiren güncel iyi uygulama örnekleri nelerdir? Sosyal katılımı teşvik etmek için sivil toplumla nasıl ortaklıklar kurulabilir? Yerel yönetimler toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve mülteci ve göçmen kadınların özel ihtiyaçlarına yanıt vermek amacıyla toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeyi bir planlama ve yönetişim aracı olarak nasıl kullanmışlardır?